11 Eylül 2011 Pazar

A LITTLE BIT OF HEAVEN




Filmimiz genç ve güzel reklamcı Marley Corbett'ın enerjik ve neşe dolu hayatıyla başlıyor.Başlangıçta herşey yolunda gibi görünsede aslında içinde bulunduğu duygusal boşluk Marley'in kanser olduğunu öğrenmesiyle ortaya çıkıyor.Tedavi görmek amacıyla gittiği hastanede Dr.Goldstein ile tanışıyor ve hayatının aşkını buluyor.Bundan sonra yaşadıkları uyumlu ilişki ve gerçek aşkı buluşları(zira Marley anne ve babası arasındaki sorunlar nedeniyle kendini ciddi ilişkilerden uzak tutan ve tek gecelik ilişkiler yaşayan biriydi )duygusal sahnelerle insanın içini ısıtıyor.
Yer yer mizahi yönleri ağır bassa da bence genel olarak dramatik bir filmdi.Çok ağlak biri olmamama rağmen(neye göre kime göre tartışılır tabi) filmin yarısında ağladığımı söyleyebilirim.
Özellikle Marley'in hayatı sorgulayışı,daha yapacak çok şeyim vardı tarzı serzenişleri filmin en dramatik sahneleriyle bezenmiş.
Romantik komedi filmleriyle görmeye alıştığımız Kate Hudson'ı kocaman gülümsemesiyle dramatik bir filmde de görmek hoştu ayrıca.Aaa birde Whoopi Goldberg'i Tanrı rolüyle izlemek,o da ayrı bir keyifti:)
Herşeye rağmen sonuyla gülümseten sıcak bir filmdi.Ben beğendim kim ne derse desin...IMDB puanı oldukça düşük verilmiş ama izlemeye değer bir film ...

P.S. Gael Garcia Bernal isimli yakışıklı oyuncumuz bu filme ayrı bir güzellik katmış.Kısa boylu mısa boylu ama Meksikalı olmasından mütevellit hoş bir karizması var:))Filmi hiç olmassa sırf bunun için izleyin derim:))
Haydi öpüldünüz...



10 Eylül 2011 Cumartesi

BU BAĞLANTIYA DİKKAT:)

Aşağıdaki linke bir göz atın derim.Zaten bilinen gerçekler ama daha bir ayrıntılı:)

Merak ediyorsunuz değil mi??

Tamam tamam fotoyu ipucu için koydum ama neyse..:)

İşte bildiğimiz "GERÇEKLER" :))


DERDİMİN İLACI "TARKAAAAAAAAAN" :))









Hazin bir siyaha boyandı bulutlar
İkimize ağlar bu nazlı yağmurlar
Umudum azaldı, geçiyor zamanlar
Ayrılık efendi, kulu biz aşıklar


Ellerin avcumda soldu
Yaralı bir ürkek kuştu
Biten bir aşktan çırpınıp uçtu


Yolun açık olsun demek isterdim
Boğazım düğümlü, sözlerim kayıp
Bir daha ömrümce kimseyi sevmem
Çünkü bu bedende yüreğim kayıp


Beyaz cennetlerden inecek melekler
Seni korur onlar; dualar, dilekler
Bense bu sevdanın uzak gurbetinde
Savrulurum her gün senin hasretinle


Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle
Ayrı yollara yürüyoruz
Hayat bu...
Serseri bir rüzgar gibi estin sen şimdi uzaklara
Ben göğsümde solgun bir gülle yaşarım yıllarca
Yaşamaksa bu!
Ayrı akşamlara yatıp
Ayrı sabahlara uyanırız bundan sonra
Hataları aşk sanıp
Başka tenlerde avunuruz boşuna
Ve gizli gizli yaralanırız
Şunu bil ki daima
Ben, en güzel yeri hatırana saklarım
Talan olmuş gönül bahçemde
Saçlarımda tel tel hüzünlerle
Gözlerimde azalan güneşlerle
Ben hep seni beklerim bu şehirde
Bir gün dönersin diye

Kendine iyi bak ey sevgili!

Kendine iyi bak en sevgili!






















BATİKLEDİM:))


Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tulumlar çok moda.Hem oldukça rahat hem de çok şık(ama bazılarında harem modeli olayını abarttıklarını söylemeden geçemiyorum.Basenleri 3 kat büyük göstermenin modayla ne alakası var hala çözebilmiş değilim.)
Eee hal böyleyken bende dayanamadım ve birkaç tulum edindim tabi ki:)

Batikten aldım aşağıda resmi olan tulumumu.Hem çok uygundu(sanırım 89 TL filandı) hem de çok şık...Severek giydim.Tek omuz modeliyle görür görmez işte aradığım bu dedirtti bana:)



Aşağıda ise Batik'in farklı bir tulum modeli mevcut.Modern ve rahat bir giysiyle gününüzü geçirirken şıklığınızdan ödün vermek istemiyorsanız "tulumları" bir deneyin derim:)




                                                                                                               
BATİK BATİK BATİK!!!!Bu aralar alışveriş lafı geçince oldukça sık duyduğum ucuz kaçış noktalarından biri..Özellikle insanı etkileyen, cıvıl cıvıl elbiseleri ve "teenage" hissettiren kıyafetleri...
Aşağıda birkaç kombin yer almakta...Hepsi oldukça şık ve kullanışlı..Sezon bitti evet,kışlıklar geldi evet,ama yine de belli olmaz koşun bir bakın derim:))



KOMBİN 1








KOMBİN 2




























KOMBİN 3

























KOMBİN 4








































KOMBİN 5







ALGILAMA FARKI


O gün gökyüzünde şimşekler çakıyor, yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Küçük kız her sabah olduğu gibi annesinin sesiyle uyanmış, kahvaltısını etmiş ve okuluna gitmek üzere yola çıkmıştı.Ancak şimşekler birbirinin peşi sıra o kadar gürültüyle çakıyordu ki, küçük kızın annesinin içini bir endişe kaplamıştı.
Anne, yavrum bu havada yolda yürürken korkmasın diye düşündü. Sırtına bir şey geçirdi ve sokağa fırladı. Okul yolunda kızını aramaya başladı..Derken bir de baktı ki, kızı az ileride minik adımlarla yürüyor, şimşek çaktığı anda durup gökyüzüne bakarak gülümsüyordu.Anne kızının bu davranışına pek bir anlam veremedi; meraklandı.Yanına yaklaşıp sordu: Yavrum, hiç korkmadın mı bu havada yalnız yürümekten?Hem ne zaman şimşek çaksa durup yukarı bakarak öyle ne yapıyorsun?Küçük kız cevap verdi: Gülümsüyorum... Çünkü Tanrı fotoğrafımı çekiyor.
Yaşamı nasıl algılıyorsak öyle yaşıyoruz diyenler yanılmıyorlar galiba.................................




9 Eylül 2011 Cuma

NOSTALCİK BADEMCİK:)


Böyle yumuşak bir ses duymadım hiç...Ta içine içine en derinine işliyor sanki.Yıllar geçse de şarkıları unutulmayacak  eminim.2 kuşak şarkıcısı,gençler seni bekliyor!!!











TOMURCUK

Avuçlarımı sıkı sıkı kapadım,açmıyorum bekliyorum ümitle... Anı bekliyorum,o anı bekliyorum,tomurcuklarımı gizliyorum şimdilik... Her birinde yeni başlangıçlar,umutlar gizli... Çiçek olacak,dal olacak,dikenleri ellerimi kanatacak belkide... Ama acımayacak bu sefer canım yanmayacak biliyorum...